2008 yılında
yaptığım Çin Hindi gezisi sırasında uğradığım bu şehirlere hayran kaldım. Vietnam’ın
gerçek yaşamını, sanatını ve kültürünü günümüze bozulmadan taşımışlar.
Vietnam, Nguyen
hanedanlık döneminin(1800-1945) kraliyet başkenti olan HUE,Da Nang’ın kuzeyinde,
Vietnam’ın ortasındadır. Nguyen hanedanlığının sadece siyasi değil, kültürel ve
dini merkezide olmuştur. Savaşta çok yıkılmasına rağmen, mimari açıdan çok
zengin bir şehirdir. Vietnam’da, günümüze kadar gelen tek kraliyet şehri olması
nedeniyle görülmeye değer.
Parfüm nehri
kenarına kurulmuş olan bu şehire, Da Nnag’dan 3 saatlik kara yoluyla
ulaştık.1993 yılında Unesco Dünya Mirası listesine alınan şehirde,görülecek en
önemli yerlerden biri,Pekin’deki Yasak Şehir'in küçük bir benzeri olan, eski
kraliyet sarayıdır.Kale bölgesindeki bu saraya Mor Yasak Şehir deniliyor ve 1805-1832
yılları arasında Nguyen hanedanından Kral Gia Long tarafından yaptırılmış.Sarayın
etrafı 10 km uzunluğunda,2 m yüksekliğinde duvarlarla çevrili.İçinde çok sayıda
tapınak,kütüphane,misafir kabul salonu,hizmet binaları bulunuyor.Binaların
mimari estetiği,çatıların zarifliği, değişik renkteki süslemeler ve porselenden
yapılan resimler göz alıcı.Girişte,içinde nilüferlerin açtığı derin bir hendek
görülüyor.Güneydeki ana giriş kapısı olan, NgoMon’dan farklı bir dünyaya
giriliyor.İçleri kutsal kabul edilen kırmızı balıklarla dolu havuzlar arasından
geçen yolun sonunda,kralın tahtının bulunduğu 80 sütunlu Thai Hoa Sarayı çıkıyor
karşımıza.İçerisi,Çin sanatının etkisiyle ejderha ve uzun yaşam figürleriyle
bezenmiş.Kraliyet binalarındaki ejderha figürleri beş parmaklı
oluyormuş.Vietnam savaşı sırasında bu sarayda bombalanmış,çok hasar
görmüş.Sarayın özel daireleri,bombalar nedeniyle çayırlık bir alana dönmüş.Kütüphane
ve tiyatro bölümü sağlam kalmış. Yıkılan alanlar, yasak şehri gezen turistlerin
bıraktıkları paralarla restore ediliyor.Bahçelerde porselenle süslenmiş değişik
kapılar ve kraliyet ailesine ait bazı mezarları görmek
mümkün.Yasak şehirden,doğudaki Hien Nhan kapısından çıkıyoruz.
Kaledeki Flag Tower’de, Vietnam’ın en büyük bayrağı asılı.Parfüm nehri üzerine kurulmuş bir köprü ile kale bölgesine geçiliyor.
Kaledeki Flag Tower’de, Vietnam’ın en büyük bayrağı asılı.Parfüm nehri üzerine kurulmuş bir köprü ile kale bölgesine geçiliyor.
Vietnam’da
krallar ölmeden önce, gömülecekleri yere kendi mezarlarını yaptırıyorlarmış. Budist
olmalarına rağmen,yakılmayıp gömülmeyi istiyorlarmış. Şehirde yedi tane anıtsal
kral mezarı var. En önemlileri,Tu Doc, Minh Mang, Khai Dinh’e ait olanlar.
Tu Doc Tomb,1864-1867yılları arası yapılan,etrafıyüksek
kalın duvarlarla çevrili çok büyük bir alana kurulmuş,sanat eseri bir
kompleks.Yasak şehirden sonra, kralın yaşadığı ve çalışmalarını yürüttüğü, Hue
merkezine 7 km mesafede kurulmuş bir yer. Büyük bahçesinde gölcükler ve kralın
idari, askeri danışmanlarını simgeleyen heykeller var.Merkeze kralın,göstermelik anıt mezarı konmuş. Gömüldüğü yer
bilinmiyormuş.
Khai Dinh
Tomb, Hue merkezine 10 km mesafedeki, Chau Chu tepesine, kralın ibadet ettiği
yere kurulmuş. Yapımına 1920 yılında başlanmış,kralın ölümünden sonra oğlu
tarafından 1931 yılında bitirilmiş. Bu
tepe teraslar halinde planlanmış. En üstteki terasa 127 basamakla çıkılıyor.İlk
terasa geldiğinizde,taştan yapılmış insan ve hayvan heykelleriyle karşılaşılıyor.Bir
sonraki terasta mozelenin olduğu bina var.Sonraki terasa kralın ölünceye kadar
yaşadığı saray yapılmış. Oryantalist mimariyle birlikte,Hindu-Budist-Gotik stil bir
arada kullanılmış.İçerisinde,porselenden yapılmış çok zengin duvar
süslemeleri,taht ve kralın büyük bir heykeli görülüyor. Ejderha motifleri ve
dışarıdaki heykeller büyük değerli taşlarla süslenmiş.Terasların her birinden,sisler
içindeki aşağıdaki vadinin görünümü çok etkileyici.
Thien Mu Pagoda ( meşhur bayan pagodası ),Parfüm nehrinin kuzeyinde HoKhe tepesine kurulmuş, eski kraliyet başkenti Hue’nin gayri resmi sembolüdür.7 katıyla Vietnam’ın en uzun Pagodasıdır. Sesi çok uzaklardan duyulan dev bir dökme çanı mevcuttur. İçinde,saç kesimleri çok değişik olan rahiplerin kaldığı odalarla, çok güzel bonzailerle süslenmiş bahçeler geziliyor.1963 te kendini yakan Budist rahip ThichQuangDue’nin alevler içinde otururken çekilmiş fotoğrafıyla,kullandığı arabada burada sergileniyor.
Parfüm
nehri( Huang nehri),önemli bir ulaşım yolu. Yıllar önce, nehire dalları sarkan
Ginseng ağacından düşen çiçeklerden dolayı nehrin suyu güzel kokarmış, bunun
için adına parfüm denmiş. Bugün ,ne güzel kokusu kalmış nede berrak rengi. Sahilde,
ejderha başlı tekneler yan yana dizilmiş, nehirde gezi için turistleri
bekliyor. Nehirdeki teknelerde yaşayan insanlar burada da görülüyor.
Vietnam’ın, Unesco Dünya Mirası diğer şehri HoiAn’a, Hue’den 5.5 -6 saatlik kara yolculuğu sonrasında geldik. Hoi An şehri sanki zamanda durmuş gibi. Thu Bon nehrinin iki kenarında kurulu bu şehre gelen gemiler,buradanipek,porselen,çay ve lake alırlarmış. Zengin tüccarlar,15 ci yy dan itibaren buraya yerleşerek,malikaneler yaptırmışlar. Vietnam alfabesinin yaratıcısı Rodoslu Alexandre gibi Cizvit misyonerlerde buraya yerleşmişler.Denizdenuzakta,nehrin içinde bulunan liman,zamanla kumla dolarak işlevini kaybetmiş.Şehri yürüyerek gezmek mümkün.Çok özel mimarisi olan Vietnam tarzıevler,sokaklar,renk renk dükkanlar,pazar yeri ve Japon köprüsü görülecek yerler arasında.Genellikle tek katlı,vernikli ahşap evlerin ön tarafları dükkan,arka tarafları yaşanılan bölüm.Bu müze evlerden birinin içini geziyoruz.TanKy evinin içinde çok ince ahşap oymalar ve el işleri var.İnce uzun olan bu evleri nehir taştığı zaman su basıyormuş.Fujian Çin tapınağının bahçesi çok güzel ve içerideki resimler çok değerliymiş.
1593 te
Japon tüccarlar tarafından yaptırılan,üstü kapalı Japon köprüsü,Çin ve Japon mahallelerini
birbirine bağlıyor. Köprünün içindeki küçük tapınak 1719 da
Vietnam’lılarca yaptırılmış. Köprünün yapımı Çin takvimine göre maymun yılında
başladığı için bir ucunda maymun,köpek yılında bittiği için diğer ucunda
köpek heykeli var. Köprü başındaki
dükkanlarda resimler ve çok güzel el işleri satılıyor.
HoiAn’daki
terziler bir günde elbise dikebiliyor.Ayakkabı yapanlarda öyle. Şehirde sık
sık renk
renk fenerlere, terliklere, kumaşlara rastlanıyor.Eski mahallelerde yürümek
keyifli,her köşe başında bir tarih yatıyor. Başlarında sarı konik şapkalarıyla
kadınlar, kaldırımlara oturmuş, yemek, meyve-sebze, yaptıkları el işlerini
satıyorlar.
HoiAn’da, Vietnam halkının gerçek yaşamını görmek mümkün. Phodenilen, dana etli erişte çorbasıda ünlü ve lezzetli.
HoiAn’da, Vietnam halkının gerçek yaşamını görmek mümkün. Phodenilen, dana etli erişte çorbasıda ünlü ve lezzetli.
YAZI VE FOTOĞRAFLAR :Fzt. Sıdıka SONGÜR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder