5 Aralık 2014 Cuma

VİETNAM’DA İKİ ŞEHİR HUE VE HOİ AN

2008 yılında yaptığım Çin Hindi gezisi sırasında uğradığım bu şehirlere hayran kaldım. Vietnam’ın gerçek yaşamını, sanatını ve kültürünü günümüze bozulmadan taşımışlar.

Vietnam, Nguyen hanedanlık döneminin(1800-1945) kraliyet başkenti olan HUE,Da Nang’ın kuzeyinde, Vietnam’ın ortasındadır. Nguyen hanedanlığının sadece siyasi değil, kültürel ve dini merkezide olmuştur. Savaşta çok yıkılmasına rağmen, mimari açıdan çok zengin bir şehirdir. Vietnam’da, günümüze kadar gelen tek kraliyet şehri olması nedeniyle görülmeye değer.







Parfüm nehri kenarına kurulmuş olan bu şehire, Da Nnag’dan 3 saatlik kara yoluyla ulaştık.1993 yılında Unesco Dünya Mirası listesine alınan şehirde,görülecek en önemli yerlerden biri,Pekin’deki Yasak Şehir'in küçük bir benzeri olan, eski kraliyet sarayıdır.Kale bölgesindeki bu saraya Mor Yasak Şehir deniliyor ve 1805-1832 yılları arasında Nguyen hanedanından Kral Gia Long tarafından yaptırılmış.Sarayın etrafı 10 km uzunluğunda,2 m yüksekliğinde duvarlarla çevrili.İçinde çok sayıda tapınak,kütüphane,misafir kabul salonu,hizmet binaları bulunuyor.Binaların mimari estetiği,çatıların zarifliği, değişik renkteki süslemeler ve porselenden yapılan resimler göz alıcı.Girişte,içinde nilüferlerin açtığı derin bir hendek görülüyor.Güneydeki ana giriş kapısı olan, NgoMon’dan farklı bir dünyaya giriliyor.İçleri kutsal kabul edilen kırmızı balıklarla dolu havuzlar arasından geçen yolun sonunda,kralın tahtının bulunduğu 80 sütunlu Thai Hoa Sarayı çıkıyor karşımıza.İçerisi,Çin sanatının etkisiyle ejderha ve uzun yaşam figürleriyle bezenmiş.Kraliyet binalarındaki ejderha figürleri beş parmaklı oluyormuş.Vietnam savaşı sırasında bu sarayda bombalanmış,çok hasar görmüş.Sarayın özel daireleri,bombalar nedeniyle çayırlık bir alana dönmüş.Kütüphane ve tiyatro bölümü sağlam kalmış. Yıkılan alanlar, yasak şehri gezen turistlerin bıraktıkları paralarla restore ediliyor.Bahçelerde porselenle süslenmiş değişik kapılar ve kraliyet ailesine ait bazı mezarları görmek mümkün.Yasak şehirden,doğudaki Hien Nhan kapısından çıkıyoruz.












Kaledeki Flag Tower’de, Vietnam’ın en büyük bayrağı asılı.Parfüm nehri üzerine kurulmuş bir köprü ile kale bölgesine geçiliyor.









Vietnam’da krallar ölmeden önce, gömülecekleri  yere kendi mezarlarını yaptırıyorlarmış. Budist olmalarına rağmen,yakılmayıp gömülmeyi istiyorlarmış. Şehirde yedi tane anıtsal kral mezarı var. En önemlileri,Tu Doc, Minh Mang, Khai Dinh’e ait olanlar.
Tu Doc Tomb,1864-1867yılları arası yapılan,etrafıyüksek kalın duvarlarla çevrili çok büyük bir alana kurulmuş,sanat eseri bir kompleks.Yasak şehirden sonra, kralın yaşadığı ve çalışmalarını yürüttüğü, Hue merkezine 7 km mesafede kurulmuş bir yer. Büyük bahçesinde gölcükler ve kralın idari, askeri danışmanlarını simgeleyen heykeller  var.Merkeze kralın,göstermelik  anıt mezarı konmuş. Gömüldüğü yer bilinmiyormuş.
Khai Dinh Tomb, Hue merkezine 10 km mesafedeki, Chau Chu tepesine, kralın ibadet ettiği yere kurulmuş. Yapımına 1920 yılında başlanmış,kralın ölümünden sonra oğlu tarafından 1931 yılında  bitirilmiş. Bu tepe teraslar halinde planlanmış. En üstteki terasa 127 basamakla çıkılıyor.İlk terasa geldiğinizde,taştan yapılmış insan ve hayvan heykelleriyle karşılaşılıyor.Bir sonraki terasta mozelenin olduğu bina var.Sonraki terasa kralın ölünceye kadar yaşadığı saray yapılmış. Oryantalist mimariyle birlikte,Hindu-Budist-Gotik stil bir arada kullanılmış.İçerisinde,porselenden yapılmış çok zengin duvar süslemeleri,taht ve kralın büyük bir heykeli görülüyor. Ejderha motifleri ve dışarıdaki heykeller büyük değerli taşlarla süslenmiş.Terasların her birinden,sisler içindeki aşağıdaki vadinin görünümü çok etkileyici.









Thien Mu Pagoda ( meşhur bayan pagodası ),Parfüm nehrinin kuzeyinde HoKhe tepesine kurulmuş, eski kraliyet başkenti Hue’nin gayri resmi sembolüdür.7 katıyla Vietnam’ın en uzun Pagodasıdır. Sesi çok uzaklardan duyulan dev bir dökme çanı mevcuttur. İçinde,saç kesimleri çok değişik olan rahiplerin kaldığı odalarla, çok  güzel bonzailerle süslenmiş bahçeler geziliyor.1963 te kendini yakan  Budist rahip ThichQuangDue’nin alevler içinde otururken çekilmiş fotoğrafıyla,kullandığı arabada burada sergileniyor.


Parfüm nehri( Huang nehri),önemli bir ulaşım yolu. Yıllar önce, nehire dalları sarkan Ginseng ağacından düşen çiçeklerden dolayı nehrin suyu güzel kokarmış, bunun için adına parfüm denmiş. Bugün ,ne güzel kokusu kalmış nede berrak rengi. Sahilde, ejderha başlı tekneler yan yana dizilmiş, nehirde gezi için turistleri bekliyor. Nehirdeki teknelerde yaşayan insanlar burada da görülüyor.



Vietnam’ın, Unesco Dünya Mirası diğer şehri HoiAn’a, Hue’den 5.5 -6 saatlik kara yolculuğu sonrasında geldik. Hoi An şehri sanki zamanda durmuş gibi. Thu Bon nehrinin iki  kenarında kurulu bu şehre gelen gemiler,buradanipek,porselen,çay ve lake alırlarmış. Zengin tüccarlar,15 ci yy dan itibaren buraya yerleşerek,malikaneler yaptırmışlar. Vietnam alfabesinin yaratıcısı Rodoslu Alexandre gibi Cizvit misyonerlerde buraya yerleşmişler.Denizdenuzakta,nehrin içinde bulunan liman,zamanla kumla dolarak işlevini kaybetmiş.Şehri yürüyerek gezmek mümkün.Çok özel mimarisi olan Vietnam tarzıevler,sokaklar,renk renk dükkanlar,pazar yeri ve Japon köprüsü görülecek yerler arasında.Genellikle tek katlı,vernikli ahşap evlerin ön tarafları dükkan,arka tarafları yaşanılan bölüm.Bu müze evlerden birinin içini geziyoruz.TanKy evinin içinde çok ince ahşap oymalar ve el işleri var.İnce uzun olan bu evleri nehir taştığı zaman su basıyormuş.Fujian Çin tapınağının bahçesi çok güzel ve içerideki resimler çok değerliymiş.







1593 te Japon tüccarlar tarafından yaptırılan,üstü kapalı  Japon köprüsü,Çin ve Japon mahallelerini birbirine bağlıyor. Köprünün içindeki küçük tapınak 1719 da Vietnam’lılarca yaptırılmış. Köprünün yapımı Çin takvimine göre maymun yılında başladığı için bir ucunda maymun,köpek yılında bittiği için diğer ucunda köpek  heykeli var. Köprü başındaki dükkanlarda resimler ve çok güzel el işleri satılıyor.


HoiAn’daki terziler bir günde elbise dikebiliyor.Ayakkabı yapanlarda öyle. Şehirde sık sık  renk renk fenerlere, terliklere, kumaşlara rastlanıyor.Eski mahallelerde yürümek keyifli,her köşe başında bir tarih yatıyor. Başlarında sarı konik şapkalarıyla kadınlar, kaldırımlara oturmuş, yemek, meyve-sebze, yaptıkları el işlerini satıyorlar.



HoiAn’da, Vietnam halkının gerçek yaşamını görmek mümkün. Phodenilen, dana etli erişte çorbasıda ünlü ve lezzetli.


YAZI VE FOTOĞRAFLAR :Fzt. Sıdıka SONGÜR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder