“Korumak İçin Tanımak Lazım''
Son istatistiklere göre 10 milyon kişiyi geçen yurt içi seyahat alışkanlığında paket tur katılımlarının artması kişisel memnuniyet yanında gerçek bir gezginlik alışkanlığının oluşmasına ve yöresel tanıtım ve ekonomilere de katkı sağlayacaktır.
Özen gösteren seyahat acentelerinin düzenlediği turların katılımcılara kamuoyunda turizmin gerçek anlamının belirlenmesine sağladığı katkıya TEMPO TUR un Safranbolu-Amasra- Cide Yılbaşı Turunda bir kez daha tanık olduk.
Akılda kalıcılık unsurlarını çok iyi değerlendiren Rehberimiz Emine GÖKÇE'nin konusuna hakim anlatımı ile Yerel Değerler, Farkındalık, Dünya Mirası, Evrensel Değer, Yerel Koruma ve Benimsenme gibi temel anlayışlarda kaybedilen zamana karşı tarihten gelen sorumluluklarımızı nasıl yerine getirebileceğimizi de gerçek bir rehberin özenli tanıtımları kapsamında yaşadık.
Dünya Mirası Safranbolu
ASUAN Barajının yapımı sırasında 1959 yılında UNESCO'ya yaptığı başvuru ile Dünya Mirası kavramını ilk kez gündeme taşıyan ve bu anlamda yer edinen Mısır'ın ötesinde katkılar sağlama imkanı olan ülkemizin model ithal etmek yerine üyesi olduğu kuruluşlara, daha önceleri yaptığı gibi, evrensel modeller sunması yoluna gitmesi gerekiyor.
Safranbolu'daki Osmanlı devri kentleşmesi sürdürülebilirlik, kavramına yüz yıllar önce “yaşayanların bütün ihtiyaçlarını ve zamanı dikkate alarak '' yaşam döngüsü özelliği kazandırmıştır. Yapıların temel anlayışı olan “Komşunu ve Geleceğini Düşünerek Yaşa“ kavramlarının bir kentsel kimlik olarak yansıdığı Safranbolu'nun “Sürdürülebilir Mimari Düşünce ve Malzeme“ ile de desteklenen farkındalıkları ifade eden “Korumanın Kenti“ tanımlamasının tüm ülkede örnek alınması anlayışının gelişimi açısından yer vermek istiyorum.
Refahı ve Yaşamı Paylaşmak
Burada, izlerini tarihten ve geleneğimizden alan gerçek huzurlu kentlerde refahın ve yaşamın paylaşım anılarını yaşarken Han'la Kervansaray, Arasta ile Bedesten arasındaki farkları da görebiliyorsunuz.
Bu bağlamda gezimiz sırasında rehberimizin “Ekonomik ve toplumsal düzenin birer parçası olan kentlerin arasında ortak özellikler bulunmasına rağmen kendilerine özgü kimlikleri de vardır. Bu nedenle kentlerde kültürlerinden gelen ve fark oluşturan yöresel dokuları korunmasına özen gösterilmelidir '' Vurgusunun tüm gezilerde ön plana çıkarılmasının önemini yabancı modellerle çözüm aranmasının bünyemizle bağdaşmayacağının bilincine varılması tespitimle tamamlamak istiyorum.
Safranbolu 1994 yılından beri Dünya Kültürel Miras Listesi'nde yer alıyor. Safranbolu'daki diğer sürdürülebilirlik örnekleri arasında Güneş saati ve Muvakkithane, “evinizde ve yolunuzda vaktiniz sizinle olacak '' müjdesi ile Sadrazam İzzet Mehmet Paşa'nın yaptırdığı tarihi saat Kulesi, Türkiye'nin elle kurulan 200 yıllık tek meydan saatini her hafta ayarlayan Saatçi İsmail Amca ve yanındaki Kent Tarihi Müzesi sayılabilir.
www.safranboluturizmdanismaburosu.gov.tr
Gün Batımında Konser
Karadut şerbeti ile kahve içebileceğiniz Amasra'da, özgün lokum, safran ürünleri yanında Ceneviz Kalesinde Ongunların (armaların) önemini tanıyabilirsiniz.
Daha önce yaptığımız Amasra Gezisinde aramızda olanlar Karadeniz'de gün batımının en güzel izlenebileceği yerlerden biri olan Amasra'da geçmiş yıllarda gün batımı izlenirken belediye bandosunun şehir parkında konser verdiğini söylemişlerdi. Yaşatılması gereken bir gelenek olarak hatırlatmak istedim.
http://m.turizmhaberleri.com/?type=detay&type2=mansethaberler&id=17421
Yeniden düzenlenen Amasra Müzesi ise, Sevda YILGAZ'ın İstanbul'da açılan TRUVA Sergisi sırasında vurguladığı Truva'nın Anadolu bütünlüğü içeresinde ele alınması yolundaki görüşlere de destek veren yönleri ile gerçekten kutlanması gereken bir düzenlemeye ve gezilmesi gereken bir öneme sahip.
www.muze.gov.tr/tr/muzeler/amasra-muzesi
Yol Anıtı
Amasra gezimiz kitabelerinde, ''Devletlerarası barışın ve dostluğun anısına, İmparator Germanious'un yüceliği için Gaius Julius Aguilla dağı yardı ve bu dinlenme yerini kendi özel ödeneği ile yaptırdı '' ifadelerinin yer aldığı Anadolu'daki Tek yol anıtı olan KUŞKAYASI Anıtı ile tamamlanıyor.
Kuşkayası Anıtı, Romalıların yollara ve ulaşıma verdiği önemi anlatan Kudüs'ten getirildiği söylenen İstanbul'daki Milion taşının bulunduğu yerin, “Bütün Yollar Roma'ya çıkar“, sözünün İstanbul'u işaret etmesi gibi konuların ve Anadolu'daki benzer anıtların ele alınması için bir başlangıç noktası olmalıdır.
Amasra gezimiz kitabelerinde, ''Devletlerarası barışın ve dostluğun anısına, İmparator Germanious'un yüceliği için Gaius Julius Aguilla dağı yardı ve bu dinlenme yerini kendi özel ödeneği ile yaptırdı '' ifadelerinin yer aldığı Anadolu'daki Tek yol anıtı olan KUŞKAYASI Anıtı ile tamamlanıyor.
Kuşkayası Anıtı, Romalıların yollara ve ulaşıma verdiği önemi anlatan Kudüs'ten getirildiği söylenen İstanbul'daki Milion taşının bulunduğu yerin, “Bütün Yollar Roma'ya çıkar“, sözünün İstanbul'u işaret etmesi gibi konuların ve Anadolu'daki benzer anıtların ele alınması için bir başlangıç noktası olmalıdır.
Ongunlar ve Panoların Önemi
Ülkemizin genelinde Tarihi eserlerin tanıtımında kullanılan tanıtıcı panoların bakımsızlığı burada da karşımıza çıkıyor. Kalenin girişinde bulunan ve 4 önemli sponsorun adının yer aldığı tanıtım panosu Müzenin özeninden sonra hayal kırıklığı yaratan bir görünüme sahip.
Yüzyıllara meydan okuyan kitabeler ve taşlara işlenen ongunlar halen ilk günkü işlevlerini sürdürürken günümüzde bu tür tanıtım levhalarının yeniden değerlendirilmesi gereken önemini koruyor.
60 Yıl Sonra Cide
Amasra'dan başlayan Sahil yolunun sunduğu güzellikleri bahar ve yaz aylarında yaşamanın daha keyifli olacağını düşündüğüm Cide yoluna çıkıyoruz. Seyahat Acentelerinin tur programlarında çok nadir olarak yer alan, İlkokula başladığım Homeros'un İlayda'sında yüksek kültürlü insanların yurdu olarak anılan ve 3000 yıldır bu özelliğini devam ettiren Cide'de 60 yıl sonra öğlen yemeği süresinde de olsa tekrar bulunmaktan mutlu oldum.
GİDEROS Koyu ile sahile inen bu yamaç yolu ve Cide 11 Km'lik doğal plajları ile güzel bir tatil seçeneğinin gün batımı ve mehtapla tamamlanacağı imkanlar arasında yer almalı. Şenpazar üzerinden Kastamonu'ya ulaşılan yol da anılarımın tamamlanmasına katkı sağlıyor.
TEMPO TUR ve DIAMOND Otel
3 gün süren, 800 km. Yol ve 30 saati bulan tanıtımdan oluşan uzun bir geziden keyifle ve izlenimlerle dönmemizi sağlayan bizleri konukları olarak gören TEMPO TUR'a, özenle seçilmiş ekibine ve Amasra DIAMOND Oteline teşekkürlerimizle.
* Bu tanım ve sunumları için Refik KUTLUER'e teşekkürlerimle.
www.turizmhaberleri.com/koseyazisi.asp?ID=3726
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder