27 Eylül 2012 Perşembe

Yüzen Tatil Köyü; COSTA FAVOLOSA


Yaz demek tatil demek!
Kent yaşamı içinde yoğun bir tempo ile çalışan bir çok insan için de eminim aynı slogan geçerli, "Yaz demek tatil demek!" Tatili kim sevmez ki? yada kim güzel bir tatile hayır diyebilir ki? "Tatilin iyisi kötüsü olmaz, tatil olsun yeter" diyenler de yok değil... 

Tatilin kötüsü olur! Kötü bir tatil deneyimi,  insanın tüm bir yazını kabusa çevirebilir. Beklentileri karşılamayan bir tatil programı, zaman ve para kaybı demek. O nedenle tatil planı yaparken, ince eleyip sık dokumak gerekiyor. Bazen de risk alıp, sizi nasıl bir maceranın beklediğini yaşayıp görmek! 


Biz bu sefer "b" şıkkı dedik, fakat ince eleyip sık dokuma kısmını da es geçmeden... Yıllardır gemi (cruise) seyahatini hep duyar ve merak ederdik. "Merak iyidir, şayet ucunda bir keşif varsa" sözünden hareketle, gemi yolculuklarını araştırmaya başladık. O kadar çok gemi firması ve rota vardı ki, şaşkına döndük. Biri bize bir can simidi atsın lütfen! aşamasında, daha önce yurt içi ve yurtdışı gezilerine katıldığımız ve memnun kaldığımız Tempo Tur'dan yardım istedik.

Nehir gemisi ile Mısır'a gitmiştik,  fakat bu apartman büyüklüğündeki koca koca gemilerde tatil nasıldır? hiç bir fikrimiz yoktu. Tempo Tur'dan gemilerden sorumlu Gülden Hanım ile görüştük. "Bu bizim ilk gemi seyahatimiz olacak" dedik. Gülden Hanım bize gemi tatiliyle tanışmak için öncelikle Türkiye çıkışlı bir gemi tatili yapmamızı önerdi. Rotamız belli; Ege&Adriyatik...


İstanbul Karaköy Limanı'ndan bindiğimiz gemi ile Dubrovnik,Venedik, Bari, Katakolon ve İzmir Limanları'na demir attıktan sonra tekrar İstanbul Karaköy Limanı'yla geziyi sonlandıracağız. Rota tamam, sıra gemi seçiminde... Gülden Hanım bize iki gemi önerdi: MSC Divina ve Costa Favolasa! Her iki geminin özelliklerini öğrendikten sonra bizim kararımız COSTA FAVOLOSA yönünde oldu.  
Gülden Hanım, bu gemiyi bize tanıtmak ve gerekli bağlantıları yapmak için gerçekten çok çaba harcadı. İstanbul'daki acenta ile bir bilgi ağı oluşturdu ve aldığı bilgileri anında bize aktararak, güvenli bir yolculuk zemini hazırladı. Kızkardeşimle birlikte yeşil pasaportlu olduğumuzdan vize almamıza gerek kalmadı. Kayıt işlemlerimizi tamamladık.  

28 Haziran-5 Temmuz 2012 tarihleri arasında Costa Favolosa ile denizlere açılıyoruz :)


Beklenen gün sonunda geldi. Gemi hareket saatinden 3 saat önce limanda hazır olmamız gerekiyordu. Zamanında limana ulaştık.  Costa'nın görevlileri işlemlerin seri bir şekilde yapılması için yolcuları sistemli olarak ilgili birimlere yönlendirdi. Valizlerimizi de kabin numaramızın ve ismimizin yazılı olduğu etiketleriyle birlikte görevliye teslim ettik. 

Yolculuğumuzda bize yardımcı olmaları için görevli rehberlerimiz Gizem Parlak, Yavuz Aydın ve Zafer Alten ile tanıştık. Yönlendirmeleriyle check-in işlemlerimizi kısa sürede sorunsuz olarak tamamladık. Pasaport kontrolünden geçtik ve pasaportlarımızı gemiye binmeden önce, kontuardaki görevliye (gezi sonrası geri almak üzere) numaralı bir belge karşılığı bıraktık. Ayaküstü hemen bir fotoğrafımız çekildi. El bağajlarımızla X-ray cihazından geçtikten sonra gemiye bindik. 


Asansörle kabinimizin olduğu kata çıktık. Yedi gece geçireceğimiz kabinimize ismimize hazırlanmış "Costa kartları" ve bilgilendirme dökümanları bırakılmıştı. Valizlerimiz de bizden önce kabinimize gelmişti bile ... "Costa Kart" çok önemli. Bu kart; limanlarda gemiden çıkış ve biniş için hem kimlik, hem kabin girişi için elektronik kilit, hem de gemide yanınızda nakit taşımadan harcamalarınızı yapabileceğiniz bir nevi kredi kartı yerine geçiyor. Gemi içerisindeki mağazalardan alışveriş yapmak istediğiniz zaman danışmaya gidip, Costa kartınıza para yükletmeniz yeterli.  

Kabinler çok temiz ve rahat, ayrıca ihtiyacınız olan herşey mevcut. Rutin olarak günde iki kez kabin temizliği yapılıyor. Ayrıca her gün, gemideki aktiviteleri, liman bilgileri ve ekstra kara turları hakkında bilgilendirme amaçlı "Today" adlı bültenler kabinlere bırakılıyor.


Biz dış kabinde kaldık. Dış kabinler, günışığı alan kabin olarak biliniyor. Açılmayan, dikdörtgen bir pencere var. Her sabah deniz üstünde uyandığınızın farkına varıyorsunuz dış kabinde...


Costa Favolosa tam anlamıyla "yüzen bir tatil köyü"... Havuzları, spor alanları, leziz yemekler sunan restoranları, tiyatro salonu, buz pateni pisti, alışveriş alanları, barları, kafeleri ve çocuk kulubüyle beş yıldızlı Akdeniz otellerinin konforunda.


Costa Favolosa'nın  canlı müzik yapan bir barında otururken, gözümüz arada bir pencereden dışarıya kayınca, usulca denize inen gri mavi alacakaranlığın bu kadar güzel olabileceğini hiç hayal etmemiştik. Herşey rüya gibiydi...


Gemide açık büfe haricindeki ana restoran da ambiyansı, servis kalitesi ve yemekleriyle unutulmazdı.   Kabin görevlilerinden resepsiyona, tüm gemi personelinin güleryüzü ve servis kalitesi bizi çok şaşırttı. Bu kadarını beklemiyorduk açıkcası. Gemide yerli ve yabancı tüm içeceklerin ekstra olduğunu da hatırlatalım. Fiyatlar abartılı değil, makul sınırlarda.


Geminin demir attığı limanlarda, ekstra bir ücret karşılığı profesyonel rehber eşliğinde, çevre gezileri yapılabiliyor. Dubrownik, Venedik, Bari ve Katakolon'da rehberle gezmeyi tercih ettik. Venedik'de yaptığımız gondol turunu çok sevdik. Venedik zaten tek başına çok etkileyici ve romantik bir kent. Kesinlikle dünya gözüyle görülecek yerlerden biri.


Katakolon Olimpia turundan da çok etkilendik. Arkeoloji ve sanat konusunda uzun yıllar araştırma yapan ve yazan biri olarak Olimpia, görmek istediğimiz bir antik kentti. Burada bizi bekleyen başka bir süpriz daha vardı. Çocukluğunun bir bölümü İstanbul'da geçen Yunan Rehber Christo, Olimpia Antik Kenti'ni bize Türkçe olarak anlattı. Hem de arkeoloji terminolojisini bilmeyenlerin bile kolaylıkla anlayabileceği sade bir üslupla...


Olimpia dönüşü Yunan tavernasında sirtaki izleyip, ünlü mezelerinin tadına baktık. Fakat zaman çok az olduğu için yeterince keyfini çıkaramadık. İnsan bu kadar güzel bir ortamdan kolayca kopamıyor da diyebiliriz buna :) 
İlk gemi yolculuğumuzu çok hoş anılarla noktaladık. Tamam mı devam mı? Kesinlikle devam! Dönüşümüze hemen bir sonraki yılın rotasını belirledik: Costa Serena ile İspanya, İtalya, Fransa, Ibıza'yı içeren AKDENİZ gezisi.  Yelkenler fora...

YAZI: PINAR & NUR YAMAÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder