2 Mayıs 2012 Çarşamba

Mutlu İnsanların Ülkesi


Karlı başlayan uzun bir yolculuk sonrası, Küba’ ya ayak bastığımızda, hava güzel ama yağmurluydu. Anlaşılan "ıslak mevsime" rastlamıştık. Burada iki mevsim var. Islak mevsim (yağmurlu) ve kurak mevsim (yağmursuz)


İlk gözümüze çarpan büyük binalar, renkli eski arabalar ve her yerde 3-5 kişinin toplanıp müzik yapmalarıydı. 


Meşhur Küba purolarını görünce, bir zamanlar ne kadar severek içtiğimi hatırladım. Ne yazık ki; sadece kokladım, içemedim. Eğer içseydim 6 senelik mücadelem sona erecekti.


İşte Küba sokaklarında moda çekimi yapan güzel bir model. İnsanlar ya çok esmer, çikolata renkli yada beyaz tenli. Kızlar mini etekli ve çekici. Ortak yanları hepsinin poposu irice, kalkık ve basenlerinin olması. Bunu da çok ıstakoz yemelerine bağlıyorlar. Rehberimizin dediğine göre; burada erkeklerde en az kadınlar kadar revaçta. Tenleri çok farklı renklerde olmasına rağmen ayrım yok. Herkes birbirine eşit mesafede.


Küba'da insanlar anne ve babalarının  soyadını alıyorlar. Onun için isimleri çok uzun. Neticede iki soyadları oluyor. Bizim ülkemizde olduğu gibi evlenince eşin soyadı alınmıyor.


Ülkede sağlık ve eğitim sistemine çok önem veriliyor. Kreş ve okul sayısı oldukça yüksek. Gördüğümüz tüm öğrencilerin kıyafetleri çok temiz, renkli ve bakımlı. Her gün 1 litre süt hakları var. Eğitim-öğrenim hakları sonuna kadar devlet tarafından sağlanıyor. Çeşitli seminerlerle iyi yetişmeleri sağlanıyor. başarılı olanlar mutlaka ödüllendiriliyor. Spor ve sanat alanında derece almaları için teşvik ediliyor. Başarı kazanırlarsa, daha saygın ve rahat yaşıyorlar. Dünyanın en sağlıklı ve eğitimli insanları Küba’ da yaşıyor.


Küba'daki her kentin mutlaka bir meydanı var. Evlerde de iç bahçe var, evler tek katlı, bahçeli ve pencerelerinde cam yok. Demir yada ahşap panjur kullanılıyor. Yatak odalarında pencere yok ve sade döşenmiş.


Küba Devleti sanat eserlerini ve sanatçıyı koruyor. Duvar resimleri ve heykellerle sokaklar renklenmiş. Vinales Vadisi’nde kayanın üzerine yapılmış bir duvar resmi. Tarih öncesinden bu yana insanlığın geçtiği evrimi anlatıyor, salyangozdan başlayıp insanda bitiriyor.


Ayrıca ünlü yazar Ernest Hemingway, hayatının 20 yılını burada geçirmiş. "Yaşlı Adam ve Deniz" ile "Akıntı Adaları"nı Havana'da kaleme almış.  "Çanlar Kimin İçin Çalıyor" ve "Silahlara Veda" romanlarının da büyük kısmını yine çok sevdiği Küba'da yazmış.


Bu ülkede ilgimi çeken o kadar çok detay oldu ki... Bunlardan bir tanesi de "genç kızlığa geçiş töreni" Ergenlik dönemine gelen genç kızlar şık giysiler ve tuvaletler giyip sokağa çıkıyorlar. "Artık biz büyüdük, görün" diyorlar.


Kübalılarda aile bağları önemli. Kendi içlerinde ve komşularla dayanışma halindeler. Biri para kazanırsa komşusunu da gözetir. Onun da kazanmasını ister. Aile içi şiddet en yüksek suç.


İçimi çok ısıtan bir gülüş. Rahatlığı ve doğallığı beni çok etkilemiştir. Güzel ülkenin güzel insanları... Kübalılar sevecen ve iyi insanlar.

Müzik ve dans Kübalılar için nefes almak kadar doğal. Her sokakta yükselen müzik sesiyle birlikte bizde hemen havaya girdik.  Gezi grubumuzdan bir arkadaşımız grubun gitarını alarak "Bodrum Bodrum" şarkısını "Küba Küba" olarak yeniden yorumladı.  Müzisyenler şarkıyı o kadar sevdiler ki, biz oradan ayrılırken bile "Küba Küba" şarkısını söylüyorlardı :)

Temel ihtiyaç maddeleri vesika ile alınıyor. Sıraya giriyorlar. Sıralar en fazla 1-2 metre oluyor ve kavga etmiyorlar. Hiçbir yerde tabela ve reklam panosu yok. Çevre kirliliği, çöp ve gürültü yok. Burada zaman kavramı yok. Her iş yavaş yapılıyor. Farkına varılıyor her şeyin. Çok hızlı yapılınca "yavaş ol" diyorlar. Zeytin ve sabun yok. Biri sabunla elini yıkarken, diğeri elini onun elinin altına koyuyor.


Bize Matanzaz’ı gezdiren rehberimiz. 4 lisan biliyor ve sanat tarihi mezunu. "Biz burada nasıl gezeriz?" diye düşünürken bizi buldu, konuştu ve akşama kadar gezdirdi. Ayrıca oraya özgü ufacık fıstıkları satın aldı ve bize ikram etti. Bazen etrafa dalıp onu dinlemediğimiz zaman bize kızmayı da ihmal etmedi :)


Gezimizin en güzel anılarından biri de Kübalı modellerin fotoğraf çekimini izlemek oldu.


Gelirken bu kadar yola değer mi dediğim ülkeden hiç gelmek istemedim. Gruptan herkes benim gibi düşünüyordu. Gidip uzun uzun kalmak isterim. Bu ülkenin dünya var oldukça böyle mutlu ve yaşanır olmasını dilerim.


YAZI VE FOTOĞRAFLAR: SALİHA YAVUZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder